0

Donald Amca - Süper Hafiye

Carl Barks süper kahraman çizgi romanlarını sevmezdi. Süper kötülerle savaşan süper adamların değil, karmaşık sorunlarla yüzleşen gerçekçi karakterlerin hikayelerini tercih ederdi. Ama okuyucular bu inanılmaz işler beceren pelerinli kurtarıcıların büyüsüne kapılmıştı bir kere. Barks, 1983 yılında verdiği bir demeçte durumdan şöyle bahseder; '1949'da gazete bayileri süper kahraman çizgi romanlarıyla dolup taşıyordu. Okuyucularımızın Donald ve yeğenlerinin çağın modasına ayak uyduramadığını düşünmelerinden korktum ve Donald'ın bir süper kahramana dönüştüğü bu öyküyü yazdım”. Ama elbette, bunu kendi bildiği yol ile yapar. Belki de, Donald'ın yeğenlerine okudukları için kızdığı bir süper kahraman çizgi romanı olan “Süper Hafiye”,  Barks'ın bir intikam fantezisi, rakiplerini kendi oyunlarıyla yüzleştirme fırsatıdır. 

"Süper Hafiye"de Barks birkaç süper kahraman geleneğini kullanır. Örneğin, Donald'ın fantastik güçlerine alışılageldik, sözde bilimsel bir köken veriyor: gizemli bir “kozmik... sıvı izotop” şişesi. Ama türe bakışına uygun olarak, “iyiye karşı kötü” temeline oturtulan bu klişe yapıyla eğlenir. 1938 tarihli Action Comics #1'in kapağında, Süpermen bir arabayı kaldırıp parçalarken kötü adamlar korku içinde etrafa kaçışırlar. Bu görüntünün parodisi sayılabilecek bir sahnede, Donald kötü adamları yenmek için değil, bir kızın oyuncağını kurtarmak için bir aracı kaldırır. Süpermen gibi “varlığını yardıma muhtaçlara adamak” yerine, yeni yeteneklerini kendini eğlendirmek için kullanmaya karar verir.

Barks, hepimizin, inanılmaz güçlere kavuşsaydık, bunları kahramanca, iyilere yardım etmek ve suçluları yakalamak için kullanırdık diye düşünmek istediğimizin farkında. Ama gerçek belki biraz daha karanlıktır. Donald gibi, güçlerimizle bir çocuğa yardım edebilir ya da kötü adamlara uyan (bir duvarı uçarak delip geçmek, bir binanın çelik iskeletini parçalamak ya da tek nefesle bir ormanı yerle bir etmek gibi) davranışlarda bulunabiliriz. "Süper Hafiye", bize dürüst kahramanlar ve kınanması gereken kötü adamlarla ilgili ahlaki benzetmelerin, Barks'ın karakterlerinin ve okuyucularının yaşadığı karmaşık dünyalarla pek ilgisi olmadığını hatırlatıyor.

Bazı Notlar...

-Barks, hikayenin arkasındaki fikrin Disney Stüdyosu Senaryo Departmanı'ndan meslektaşı Dana Coty'den geldiğini hatırlasa da, Jack Hannah'la beraber senaryolaştırdıkları 1944 yapımı Trombone Trouble (çalışma adı Süper Ördek) adlı kısa filmde Donald'ın geçici olarak süper güçler kazandığını belirtmek gerekir.

-Süper Hafiye, Ördek Evreni içerisinde kendini belli aralıklarla göstermeye devam etmiştir. 1970'lere gelindiğinde, karakter aşırı kaslı ve köpek burunlu imajını terk ederek maskeli ve pelerinli bir leylek olarak yeniden tasarlanır. Bir nevi Süpermen'den Batman'e geçiş. Bu zamandan sonra Donald'ın Süper Hafiye çizgi  romanlarına karşı tutumu önemli ölçüde değişir. Ancak bundan utanıyor ve yeğenlerinden (okurlarken her yakaladığında azarlamaya devam ederek)  saklıyordur. Tersine, yeğenleri de başta çocukça buldukları Donald'ın en sevdiği çizgi roman serisi Maymun Marvin'in hayranı olur. 1979 tarihli Alacakaranlık Adam adlı öyküde Süper Hafiye filminin gösterime girdiğinden bahsedilir. Donald ve yeğenleri koşa koşa izlemeye giderler.

-Tartışmalı da olsa, Süper Hafiye'nin, Disney'in kimliğini gizleyen süper kahramanlarının ilki olduğu kabul edilir. İkincisi ise 20 yıl sonra, 1969'da İtalyan sanatçılar tarafından ortaya çıkarılacaktır. Donald'ın maskeli ikinci kişiliği Paperinik (Donald'ın İtalyanca adı Paperino'dur). Yine bir İtalyan çizgi roman anti-kahramanı olan Diabolik'ten yapılan kelime oyunuyla türetilmiştir.  Amerika'da The Duck Avenger (İntikamcı Ördek), bizde ise Maskaldi diye adı geçer. Donald, başta süper kahraman kimliğini Varyemez ve Şansıbol gibi akrabalarından gizlice intikam almanın bir yolu olarak yaratır, ancak kısa süre sonra kendisini başka tehditlerle savaşırken bulacaktır.

-1992 yılında, ördek hikayelerinin çoğunda ustası Carl Barks'ın izlerini takip etmiş olan Don Rosa tarafından devam öyküsü "Süper Hafiye Tekrar İş Başında" gelir. Aslında, bir devam öyküsünden çok ilk anlatının tekrar ele alımıdır. Barks'ın öyküsüne birçok atıfla doludur. İki hikaye arasındaki değişikliklere, kıyaslamalara, ayrıntılara Rosa'nın öyküsünü paylaşırken değineceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bilibili Yavrucak, Zıbartan Teması © 2017 - 2021 Bilibililer