"Gümüş Bir Tabakta"da olduğu gibi, bu hikayeyi de 1988'de Gladstone yayınevi için yazmıştım, ancak bir yıl sonra iş sıkıntısı çekince Hollandalı yayınevi De Geïllustreerde Pers'e teklif ettim. Uzun bir macera da yazmıştım (Cam Kubbenin Altındaki Hazine), ama Hollandalılar Disney çizgi romanlarında uzun hikayeler istemiyorlardı, bu hikayeden sonra da benden başka iş istemediler, çünkü ördek hikayelerime pek de bayılmıyorlardı.
Şimdi... bu hikayenin çok özel bir geçmişi var! Carl Barks ile üzerinde ortak çalıştığımız tek öykü olarak kabul edilebilir. Ancak, gerçek bir iş birliği olarak değerlendirilemez, onun çalışması 1959'dayken benimki 1989'da, tam 30 yıl sonrasındaydı!
Peki bu nasıl oldu...
Western yayıncılık, ünlü Four Color serisinde çok çeşitli Disney tek bölümlük hikayeleri yayınlıyordu. Sivrizeka'nın beş sayısı da bu serinin bir parçasıydı. Çoğunluğu Barks'a ait, her biri yedi ya da sekiz sayfadan oluşan hikayelerin bir karışımı.
"Vakvakkent'in Kavalcısı" da sekiz sayfalık bir öykü olacaktı. Fakat Barks, üç sayfanın ardından projeyi çekmeceye kaldırdı. Sonrasında Michael Barrier'a (Çizgi Film ve Çizgi Roman tarihçisi dostu) şöyle demişti: "Bu kadar kısa bir hikaye için fazla karmaşık bir işe girdiğimi hissettim. Ayrıca bir sürü çocuk, fare ve insan çizmek zorunda kalacaktım ve sayfa ücretleri buna değmezdi." (Belki de 1955 tarihli "Madalyonlu Yaban sıçanı" öyküsünde resmettiği sıçan sürüleri ona iyi bir ders vermiştir. Yine de, öyküyü yarım bıraktığı aynı yıl, 1959'un sonlarında, Sivrizeka'nın Fareli Köyün Kavalcısı'na dönüşmesi fikrini "İcat Yarışı" adlı kısa bir öyküde resmiyete dökmüş oldu.)
İşler 80'li yılların ortalarına kadar böyle devam etti. Bay Barks'tan üç sayfalık kurşun kalem taslağını ödünç alan Bruce Hamilton (Gladstone yayınevinin ortağı), ilginç bir fikir olacağını düşünerek benden hikayeye bir son bulup işi tamamlamaya çalışmamı istedi! Çünkü Barks, hikayenin nasıl devam edeceğini unutmuştu. Barks'ın da onayıyla, taslak sayfaların kopyalarını (elbette, paha biçilmez orijinal çizimin üzerine doğrudan çinileme yapmama izin vereceğini düşünmüyorsunuzdur!) bana gönderdi.
Hikayenin, Sivrizeka'nın “icat arabası”yla sokaklarda dolaşıp iş aramasıyla başladığını fark ettim. Eski Sivrizeka çizgi romanlarında böyle bir arabanın yer aldığı tek hikaye 1959'daki ilk sayıdaydı, yani tam 30 yıl önce başlayan bir hikayeyi tamamlamaya çalışacaktım! Böylece kolları sıvadım. Bay Barks'ın aksine ben, sayfa ücreti ne kadar düşük olursa olsun, Vakvakkent'in etrafını saran binlerce fareyi çizme fikrinden zevk alacak türden bir deliyim!
Gördüğüm tek sorun, hikayenin Varyemez'in deposunu Motor Öldüren Tepesi'nde değil de Vakvakkent'in merkezindeki bir sokağın köşesinde göstermesiydi, ki ben hep tepede tasvir ederim. Barks bu tür ayrıntılara pek aldırış etmezdi. Varyemez Amca çizgi romanlarında onu her zaman olması gerektiği yerde, tepede gösterirdi, ama Varyemez'in yardımcı karakter olarak dahil olduğu Sivrizeka, Vakvak Nine ya da Deyzi hikayelerinde depoyu olay örgüsü için en uygun gördüğü noktaya yerleştirirdi.
Okurlar elbette bu tutarsızlıktan rahatsızlık duymamalı, ama ben büyürken bunu mesele edinen okuyuculardan biriydim; Dahası, Bay Barks'ın hiç bilmediği bir sırrı da biliyordum.... dünyanın dört bir yanında, her hikayeyi okuyan ve tek bir ayrıntıyı bile kaçırmayan milyonlarca tutkulu ve sadık Ördek hayranı olduğu gerçeğini (onun kalemiyle yarattığı!). Para Deposu'nu kendi öykülerimden birinde Motor Öldüren Tepesi'nden başka bir yere yerleştiremezdim. Bu yüzden sayfa 1, panel 5'teki diyalogda küçük bir değişiklik önerdim; Hamilton'a, Varyemez'in para havuzunun olduğu o odadan ana Para Deposu olarak bahsetmesi yerine, şehir merkezindeki bir bankada tuttuğu yedek deposu olduğunu söylemesi için çok dil döktüm. Hikayenin devamında, aksiyonun ana Para Deposu'na taşınmasını sağlayacaktım.
Önerimin kabul görmesiyle, senaryoyu tamamlamaya koyuldum. Hikayemin hiç de Bay Barks'ın planladığı gibi olmadığından eminim; o zamanlar, Barrier'a yazdığı mektubunda kavalcının etkisine kapılan çocuklardan da bahsettiğini bilmiyordum. Ama elimden geleni yaptım. (Şahsen, hikaye finalimi biraz zayıf buluyorum). Ancak, hikayeyi çizemeden Gladstone'dan ayrılmak zorunda kalmıştım ve bir yıl sonra Hollandalı yayınevi için projeyi tamamladım.
Bir Detay: 4. sayfada sadece iki kez kullandığım Ludwig Von Drake'i göreceksiniz! Diğeri ise Varyemez'in 50. yıldönümü için çizdiğim “ Özel Küçük Bir Şey ”adlı öyküde, sahnede arkası dönük otururken gösterdiğim zamandı. Egmont için çalışmaya başladıktan sonra Ludwig'i kullanmama izin verilmedi, çünkü 1990'lardaki editörler onu “artık var olmayan” bir karakter olarak görüyorlardı. Belki de Sivrizeka'ya çok benzediğini düşünüyorlardı? Ama ben öyle düşünmüyorum. Sivrizeka biraz tuhaf, hep işiyle meşgul bir mucitken, Ludwig burnu havada, ukala bir bilim adamı. Ama Ludwig'i seviyorum, ve çıkan bu iki fırsatta onu arka plana gizlice yerleştirdim.
Ufak Tefek Bilgiler
Motor Öldüren Tepesi: Varyemez bu tepeyi 1902'de satın aldı. Orada Vakvakkent Kalesi bulunuyordu ve o zamanki adı Katır Öldüren Tepesiydi. Varyemez, kardeşleri Matilda ve Hortense'le beraber ilk kez Vakvakkent'e geldiğinde, arabayı tepeye doğru sürdü ve motor yarı yolda bozuldu. Çiftliği o zamanlar tepenin dibinde olan Vakvak Nine ve eşi Humperdink Duck, bu olay ve yeni gelen araba çağının da etkisiyle tepeye Motor Öldüren Tepesi adını taktılar. Bu hikayeyi Varyemez Amca'nın Hayatı ve Serüvenleri serisinin 10. bölümü "Vakvakkent Kalesi'nin İşgalcisi"nde okuyacağız.
İcat Arabası: Don Rosa bu fikri o kadar beğenmiştir ki, 2001 tarihli "Sivrizeka'nın İlk İcadı" adlı öyküsünde yeniden kullanmıştır!
Hiç Bitmeyen Hikaye: 2007 yılında, Hollandalı sanatçı Daan Jippes, Rosa'nın yaptığı gibi, Barks'ın üç sayfalık taslağına sadık kalarak kendi Vakvakkent'in Kavalcısı hikayesini yarattı. Bu hikayeyi de paylaşacağımız için ayrıntılara şimdilik girmiyoruz. 2010'ların başında ise, Barks'ın mirasçıları sanatçının bazı notlarını eBay'de satışa çıkardı. Bu notların arasında "Kavalcı Fikri" başlıklı bir belge bulunuyordu. Bunun yarım bıraktığı hikayenin devamı olduğu umuluyordu. Satın alındıktan sonra Barks'ın başka bir hikayesiyle ilgili olduğu ortaya çıktı. Küçük İzciler serisinin 1973 tarihli 21. sayısında çıkan, Kay Wright'ın çizdiği 'Müzik Büyüleyicidir' adlı hikayeydi bahse konu olan. Soldaki sayfa Barks'ın senaryo taslağı.
Sivrizeka Kimdir
Ördek evreninde antropomorfik bir kuş karakter. Türü tartışmalıdır. Carl Barks ondan birkaç hikayesinde tavuk olarak bahsetse de, diğer yazarlar Kakadu Papağını olduğunda ısrarcıdır. Carl Barks tarafından 1952 yılında yaratılmıştır. Göründüğü ilk hikaye "Şansıbol'un Korkunç Sırrı"dır. Vakvakkent'in en ünlü mucididir. Kafası her zaman fikirlerle doludur ve yeni icatlar geliştirmeye çalışır. En iyi müşterileri Varyemez ve Donald'dır, ama nadiren ödeme alır (özellikle Varyemez'den), çünkü, onun icatlarının en belirgin özelliği, genellikle beklenmedik bir şekilde ters gitmeleri ya da başa bela açmalarıdır. İyi niyetli ve zeki olmasına rağmen, bu başarısız icatları birçok komik duruma neden olur.
İcatları
Sivrizeka’nın en bilinen icatlarından biri, Küçük Yardımcı (ya da sadece 'Yardımcı') adlı küçük bir robottur. Yardımcı, ampul şeklindeki kafasıyla tanınır (sen de yargılanacaksın Küçük Yardımcı!) ve Sivrizeka’ya her işinde yardımcı olur. Oldukça zeki ve çevik olan bu küçük robot, birçok hikâyede önemli bir karakter olarak yer alır ve Sivrizeka’nın bazı hatalarını düzeltmeye çalışır.
Fikir yuvası (veya düşünme şapkası): Mecburiyetten doğmuş bir icattır. Barks'ın hikayelerinde, Sivrizeka yaratıcı bir fikir bulmak istediğinde çekiçle kendi kafasına vururdu. Ama bu, çocuklarının onu taklit etmesinden korkan ebeveynlerin öfkesine yol açtı. Sorun, 1965'te senarist Vic Lockman tarafından çözüldü. Çatı şeklinde, bacasında üç karganın yaşadığı bu şapkayı yarattı. Şapkayı takmak, Sivrizeka'nın özellikle zor problemleri çözmesine yardımcı olur, ancak yalnızca kuşlar o anda şapkanın içinde yuva yapıyorsa işe yarar.
Sivrizeka'nın diğer icatları arasında uçan arabalar, zaman makineleri, robotlar ve çeşitli teknolojik aletler bulunur. Ancak, bunların çoğu iyi başlamasına rağmen, genellikle beklenmedik sonuçlara yol açar.
Aile üyeleri
Ratchet Gearloose: Sivrizeka'nın baba tarafından büyükbabası. Carl Barks tarafından yaratılmıştır. Varyemez Amca'nın Hayatı ve Serüvenleri serisinde, Mississippi'nin Efendisi ve Cutty Sark’ın Kovboy Kaptanı bölümlerinde görmüştük.
Fulton Gearloose: Ratchet'ın oğlu ve Sivrizeka'nın babası. Don Rosa tarafından yaratılmıştır. Varyemez Amca'nın Hayatı ve Serüvenleri serisinin 10. bölümü "Vakvakkent Kalesi'nin İşgalcisi"nde Küçük İzciler"in ilk üç üyesinden biri olarak karşımıza çıkar. Rosa'nın 2001'de yayınlanan "Sivrizeka'nın İlk İcadı" öyküsünde yaşlı bir adam olarak görünür.
Newton Gearloose: Sivrizekanın yeğeni. İlk olarak, 1965 yılında Vic Lockman'ın yazıp Phil DeLara'nın çizdiği Taklitçi Mucit adlı öyküde ortaya çıkar. Newton, Sivrizeka'nın çalışmalarına büyük hayranlık duyar ve bir gün onun gibi bir mucit olmak ister, bu da onu sık sık Sivrizeka'nın atölyesinde dolaşıp ondan numaralar öğrenmeye iter. Ayrıca büyükbabasına özenerek Küçük İzciler'e katılır ve bu sayede kısa sürede Can, Cin ve Cem'le yakın arkadaş olurlar.
Grimm Kardeşler'den Disney'e
Barks 1966'da emekliliğini açıkladı, ancak Western Yayınevi için senaryolar yazmaya devam ediyordu. Ayrıca fırçalarını da bir kenara bırakmamıştı. Biraz daha para kazanmak için yağlı boya tablolar yapıyordu. Konuları arasında çiftlik yaşamının mizahi tasvirleri ve Kızılderili prenseslerinin portreleri vardı. Ustalıkla işlenmiş tablolar, hayran Glenn Bray'i Barks'a ördeklerin bir resmini sipariş edip edemeyeceğini sormaya teşvik etti. Bu da, Barks'ı Disney'in yayın departmanından George Sherman ile iletişime geçmeye yöneltti. 1971'de kendisine geçici süreli bir lisans verildi. İş beklediğinden iyi gidiyordu, bir süre sonra artık siparişlere yetişemez oldu. Bunun üzerine tablolarını açık arttırma usulü satmaya karar verdi. 1976'da ise bir hayranın, Varyemez'in izinsiz baskılarını satması Disney'in verdiği izni geri çekmesine yol açtı. Barks artık yarattığı karakterleri tablolarında kullanamazdı. Böylece, tarihteki ünlü figürlerin genleri bir ördeğin genleriyle karışsaydı nasıl olacağının cevabını veren serisi doğdu. Serinin parçalarından biri de 1978'de tamamladığı Kavalcı adlı tabloydu.
Yine Barks'tan, pastel kullanarak 1997'de yaptığı "Para Onu İzliyor" isimli bir çalışma.
Topolino dergisinin 1969 tarihli 708. sayısının Giuseppe Perego imzalı kapağı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder