5

Donald Amca - Yılbaşı Öyküleri 3

Bilibililer, iyi yıllar diler...

Diğer Çeşitlerimiz ...👇


2

Varyemez Amcanın Hayatı ve Serüvenleri - Bölüm 8 - Klondike'ın Kralı

Don Rosa anlatıyor:

Bu bölüm için ilk başlığım “Beyaz Istırap Deresi’nin Zümdrüdüankası”ydı, ancak daha sonra bunu “Beyaz Istırap Deresi’nin Argonot’u” olarak değiştirdim, Avrupalı editörlere dağıtıldığı başlık budur. “Klondike’ın Kralı”, Amerikan baskıları için istediğim fonetik başlıktı.

Bu öykü, Şekspiryen bir ifadeyle Varyemez Amca’nın Hayatı ve Serüvenleri serisinin “doruk noktası”dır (tabii üniversitedeki İngiliz edebiyatı dersimden doğru hatırlıyorsam). Hikâyenin sonu olmasa da Varyemez’in hayatının dönüm noktasını oluşturuyor. Edebi terminolojiye bağlı kalırsak, önceki bölümler “yükselen eylem”di. Ve Varyemez, servete sahip olmanın onu elde etmek kadar önemli olmadığını anlamaya başladığında, diğer bölümler “düşen eylem”i temsil edecek.


Çeviri: Lenard - Kontrol: SToktan - Balonlama: Mandos


Barks meraklıları, eminim bu hikâyenin temellerinin nereye dayandığı hemen anlayacaktır. Goldie O’Gilt, 1953 tarihli Uncle Scrooge Four Color’ın 456. sayısındaki tüm zamanların klasiği “Klondike’a Dönüş” hikayesinden geliyor. Ve Soapy Slick, Barks’ın 1965 tarihli Uncle Scrooge’un 59. sayısında yayınlanan “Kuzey Yukon” hikayesinden alındı. Burada Soapy’nin —1896’dan beri aylık %100 faizli— o eski krediyi nasıl tahsil etmeye çalıştığı anlatılıyordu— Varyemez’in krediyi geri ödediğini kanıtlayan makbuzu göstermesine dek.

Geri kalan detaylar, şimdiye dek olduğu gibi, tarihin gerçeklerine dayanmakta. Yerler ve olaylar mümkün olduğunca aslına uygun resmedildi. Ve evet, Wyatt Earp altına hücum sırasında Nome’daki “Dexter Saloon”u satın alıp işletmişti. Ayrıca, Klondike altın arayıcılığı hakkında bazı okuyucuların bildiğinden (ya da bilmek isteyeceğinden) biraz daha fazlasını anlatmaya çalıştım. Yine de tarih meraklılarının kasten yapılmış iki yanlışlık için beni bağışlayacağını umuyorum. Klondike’a giden yol, Beyaz Geçit üzerindeki Skagway kasabasından ya da Chilkoot Geçidi üzerindeki Dyea kasabasından geçiyordu. Ama Dyea’yı veya Beyaz Geçit’i kaç kişi duymuştur? Bu yüzden karıştırıp eşleştirdim. Yukon efsaneleri kadar bilindik Skagway’i bu hikâyeye dahil etmem gerekiyordu. Bu da bizi ikinci kasıtlı yanlışlığa getirdi: Hayal kırıklığı yaratan gerçek şu ki, Kuzey Amerika’nın kanunsuz, suçla dolu cinayet başkenti, Amerikan kasabası olan Skagway’di. Kuzeybatı Atlı Polisi’nin kanunu ve düzeni koruduğu huzurlu Kanada kasabası Dawson Şehri değil.

Bu hikâye, Varyemez’in şimdiye kadar aradığı servete neden hiç ulaşamadığını açıklıyor. Bundan önceki atılımları, bu noktaya ulaşmak için ödediği bedellerdi. Geçmişteki maceralarının her biri ona çalışma ve azim (ve insanlar!) hakkında dersler verdi ve bütün bunlar, sadece çalışkanlığı, ısrarı ve tecrübesiyle sonunda zengin olacağı o ana hazırlıktı. (Ve sözde “Uğurlu” paranın herhangi bir yardımı olmadan, teşekkür ederim.) Bu hikayedeki Varyemez, hayatının zirvesindeki Varyemez’dir—bir efsaneye dönüştüğü zaman!

Ancak, amaçladığım şey, hikâye ilk yayınlandığında bazı Avrupalı okuyucuları rahatsız etmişe benziyordu. Gayet anlaşılır biçimde, Avrupalı çizgi roman hayranları, Amerikalıların şiddet içeren süper kahraman çizgi romanlarına anlamsız düşkünlüğünden pek hoşlanmıyorlar. Aslında, benzer görüşte herkesten daha hoşnutsuzum!!! Yine de Avrupalı hayranlar, dar kafalı bir Amerikalı olduğumu bilerek, nehir teknesi imha sekansıyla Varyemez’i acımasız, yenilmez bir Amerikan süper kahramanına dönüştürmeye çalıştığımı düşündüler! Ancak bu sahneler, gerçekte ne olduğunu gösterdiğim anlamını taşımıyordu; Varyemez’in cesaretinin ve ihtişamının zirvesindeyken ne kadar efsanevi bir karakter haline geldiğini göstermeyi amaçlıyordu. Hikâye on yıllar boyunca defalarca anlatıldı ve ayrıntılar her seferinde biraz daha abartıldı. Anlatı metni bunu ima etmek için yazılmıştır. Diyaloglarımın veya açıklamalarımın ne kadar doğru tercüme edildiğini asla bilemem, bu yüzden belki de Avrupalı okuyucular, kendi dillerindeki yayınlara dayanarak böyle haksız bir sonuca vardılar? Ya da sadece kötü bir hamle yapmışımdır? Ah, pekâlâ... bitti ve olduğu gibi kalacak.

Şimdi tüm bunları ele aldığıma göre, bunun, senaryonun ilk taslağının tamamen hazırlanmasından sonra editörüm Byron Erickson tarafından reddedilen serideki ikinci hikâye olduğunu kabul etmeliyim. Ah! İlk hikayem, Varyemez’in, bütün ailesiyle birlikte Dawson’da bir lokanta işleten Grandma Duck (Vakvak Nine) ile buluşmasını içeriyordu. Bu ilk versiyonun bir noktasında, Vakvak Nine’nin eşi (Dabney Duck), güvenlik için Varyemez’in arazi tapusunu banka kasasına koymaya gidiyordu; Ama Goldie bunu Soapy’den öğrenmiş, onu pataklamış ve tapuyu ele geçirmişti. Goldie’nin bu versiyonda daha büyük bir rolü vardı, o ve Vakvak Nine arasında, klasik western filmi Destry Rides Again’den (1939) alınma bir dans salonu kızına karşı sınırcı eşi kapışması vardı —sinema tutkunu olarak saygı duruşlarımdan bir diğeri. Ancak Byron, Varyemez’in Yukon macerasının uygun şekilde dramatik olması için hayatındaki en zorlu, kötü, yalnız ve sefil zamanı temsil etmesi gerektiğini söyledi! İlk senaryomda Varyemez, çok sayıda arkadaşı ve destekçisi etrafında dönen bir hikâyede neredeyse yan bir karaktere indirgenmişti. Ve Byron haklıydı, her zamanki gibi! Bu yüzden bütün senaryoyu en baştan yazdım. Ancak önceki hikâyeden iki sayfayı, sizleri eğlendirmek için paylaşmaya karar verdim—ve toplum önünde küçük düşmek için!

🔍Altına ve Soğuğa Hücum🔍




2

Donald Amca - Yılbaşı Öyküleri 2

 Bilibililer, iyi yıllar diler...

7

Varyemez Amca'nın Hayatı ve Serüvenleri Bölüm 7 - Çölün Düş Zamanı Ördeği

Don Rosa Anlatıyor;

Bu hikâyenin giriş paneli, Varyemez’in hayatında atlamayı seçtiğim (Barks tarafından anlatılmıştır) bütün bir dönemle arada köprü görevi görüyor. Matilda’nın, ağabeyinin dünya seyahatleriyle ilgili kupür albümündeki fotoğraflar, Varyemez’in Pizen Bluff, Arizona’da altın arayıcılığı yaptığı yıllarına atıfta bulunuyor. O zamanlar, Varyemez’in hayatındaki bu dönemi anlatmak, dizimde pek çok batı tarzı maceraya yol açacakmış gibi görünüyordu.

Ayrıca giriş panelinde, Varyemez’in bir zamanlar “kurnazlıkla alt ettiğini” söylediği Dalton kardeşleri gösterdim. Birkaç yıl sonra “Pizen Bluff’ın İnfazcısı” başlıklı (Varyemez’in Amca’nın Hayatı ve Serüvenleri - Bölüm 6,5) macerada Varyemez’in Arizona günlerini ve Daltonlarla tanışmasını hallettim. (Bu arada... “Pizen”, yaşlı bir kovboyun konuşması gibi, Poison’ın (Zehir) kırsal kesimde kullanılan yanlış bir telaffuzudur.)


Çeviri: Lenard - Kontrol: SToktan - Balonlama: Mandos


Varyemez, eski bir Barks macerasında, “Sıçrayan bir kangurunun kesesinde Avustralya’nın Kalgoorlie kazılarına fırladım” diyordu. Çocukken, “Kalgoorlie”nin sadece saçma bir çizgi roman adı olduğunu sanıyordum. Ancak kendisinden beklendiği gibi Barks, kurmaca saçmalıklarla okuyucularını hafife almadı. Kalgoorlie, gerçekten de 19. yüzyılın sonlarında altına hücumun yaşandığı, bu hikâyede Varyemez’in zaman çizelgesindeki yerini oluşturan yerlerden biriydi.

Bu hikâye için yaptığım Avustralya araştırması sırasında, Aborjinlerin aslında diğer kültürlerden daha büyük bir tarih anlayışına sahip olduğunu fark ettim. Yerli bilge bir adamın, genç Varyemez’e geçmiş tarihin hazinelerine (entelektüel ya da maddi yönden) duyduğu meşhur saygısını kazanmasını sağlayacak başka bir mükemmel akıl hocası olacağını düşündüm. Barks’ın büyük macera destanlarının göze çarpan yönlerinden biri de hikâyesini gerçek tarihe dayandırmasıdır— belki de Varyemez’i sadece günümüzde yaşıyor görünen Donald’dan daha ilginç bir karakter olarak bulmamı sağlayan şey budur. Memleketim Louisville’de, şimdiye kadar tanıştığım nispeten az sayıda insan arasında, tamamen Barks’ın Varyemez maceralarına olan sevgilerinden dolayı profesyonel arkeolog veya tarihçi olan üç kişi bulmuş olmam inanılmaz. Acaba bugünün Amerikan çizgi roman okuyucuları büyüdüklerinde ne olmak isteyecekler? Profesyonel süper güçlü acımasız kanunsuzlar mı? (Şey... bu bile muhtemelen bir arkeolog olmaktan daha fazla kazandırıyordur.)

Özellikle bu bölüm için yaptığım araştırmalardan bulduklarımın, diyaloglarıma serpiştirdiğim Avustralya argosunun ve arka planlarıma eklediğim tuhaf Avustralya bitki örtüsü ve hayvanlarının ne kadar ilginç olduğu hatırlıyorum. Elbette okurlar, büyük bir yüzdesi hiç kullanılmadığından, bu öykülerdeki araştırma miktarının farkında değiller. İnternet bilgi selinden önceki o günlerde, eski usul bir yol izleyerek, kütüphaneleri arayarak, kimsenin bilmediği kitapları araştırarak, okuyarak, notlar alarak ve sonra vahşi bir kaz peşinde olduğuma karar verip tuttuğum bütün notlardan vazgeçerek bir ya da iki günümü harcayabiliyordum. Bu aşamada, Aborjin kültüründe uzman olan bir üniversite profesörüne uzun mesafeli aramalar yaptığımı ve ondan Düş Zamanı için bütün doğru isimleri ve efsaneleri aldığımı hatırlıyorum. Bir noktada, sanırım ona bir mitolojik figür için kullanılabilecek en iyi ismin hangisi olacağını sordum. Bana zaten dünyada sadece yarım düzine akademisyenin aradaki farkı anlayabileceği kadar bilgiye sahip olduğumu söyledi. Ben de Varyemez’in, Donald’ın ona kaybettiği madeni paranın “sadece bir on sent” olduğunu söylediğinde verdiği cevap gibi, profesöre “Yani?... Ne demek istiyorsun?” dedim.


3

Varyemez Amcanın Hayatı ve Serüvenleri - Bölüm 6.5 - Pizen Bluff'ın İnfazcısı


Don Rosa Anlatıyor;

Bu 12 bölümlük orijinal Varyemez Amca’nın Hayatı ve Serüvenleri dizisine ilave olarak yaptığım 2. Bölüm. Seride genellikle bölüm 6.5 olarak bilinir.

Orijinal ilk 12 bölümü yaparken, Varyemez’in gençlik zamanlarıyla ilgili üç Barksiyan unsurla uğraşmayı es geçtiğimi çok iyi biliyordum.

İlki, Varyemez’in Pizen Bluff adlı Vahşi Batı kasabasında bir altın arayıcı olmasıydı (Varyemez Amca’nın 1959 tarihli 26. sayısındaki başlıksız bir Barks hikâyesinde anlatıldığı gibi). Başka bir unsur, eski bir altın arayıcısının bir zamanlar Varyemez’e “Kayıp Tahta Bacak Madenini” gösteren bir harita vermesiydi (Donald Duck 52, 1957), ancak - madenin tamamen yaşlı adamın hayal ürünü olduğunu düşünerek - Varyemez haritayı çöpe attı. Ve üçüncü kullanılmayan Barksiyan unsur, Varyemez’in bir zamanlar “Sadece zavallı bir yaşlı adam”da (Varyemez Amca, Four Color no: 386) böbürlendiği gibi, Vahşi Batının meşhur kötü adamları Daltonları kurnazlığıyla alt etmesiydi.

Hikâyenin tamamını, bu dizinin bir parçası olarak anlatmamaya karar verdim, çünkü bir başka “kovboy olarak genç Varyemez” hikâyesi olacaktı. Ve zaten bunlardan birkaç tane yaptım. Yani bu bir toparlama bölümüydü. Ama orijinal Varyemez’in Hayatı dizisinde bu bölümün önceden zaten aklımda olduğunun kanıtı olarak -Varyemez’in Dalton çetesiyle Pizen Bluff’ta karşılaşması gerektiğini biliyordum- bölüm 7’nin açılış panelinde gösterilen Matilda McVak’ın kupür albümü sayfalarına bakmanız yeterli.


Çeviri: Lenard - Kontrol: SToktan - Balonlama: Mandos

Bu hikayede genç Varyemez’i, gerçek hayattaki bazı Amerikan kahramanlarıyla, kötü adamlarla, bir şovmenle ve bir Amerikan yerlisiyle bir araya getirmeye karar verdim: Buffalo Bill ve Annie Oakley, Dalton Kardeşler, Phineas T. Barnum ve Esneyen Kişi adında bir yerli (Geronimo olarak bilinir). Editörün her zamanki ısrarı sonucu hepsinin siyah bir burnu olsa da, mümkün olduğu kadar gerçeğe uygun çizildiler. Her zaman olduğu gibi, tarihsel doğruluk için delice merakımı kullandım. Kısmen daha eğlenceli bir hikâye ortaya çıkacağını düşünmem yüzünden, ama aynı zamanda tamamen kişisel bir meydan okuma olacağı için. Bu nedenle, ilk önce bu tarihi figürlerin 1890’da Arizona’da olabileceğinden emin olmalıydım... ve neyse ki öylelerdi! Bill ve Annie uzun bir Avrupa turnesinden yeni dönmüşlerdi ve Barnum o yıl Batı’da bir tatildeydi! Dalton Kardeşler hâlâ iş üstündeydi. Ve Geronimo iddialara göre Florida’da bir rezervasyondaydı, ama belki birkaç aylığına kaçmıştır, ne dersiniz? Öyle değilse kanıtlayın! (Hayır, lütfen yapmayın.) Varyemez, bu bölümde başrolü, ana seride Varyemez’e Amerika’daki ilk işini veren kişi olarak en son bölüm 2’de gördüğümüz amcası Pothole “Angus” McVak’la paylaşıyor. 2. Bölümün sonunda, Pothole Amca’nın 19. yüzyılın sonlarına ait popüler “ucuz romanlar”ın ana yazarlarından/kahramanlarından biri haline nasıl geldiğini anlatmıştım; Bu bölüm, Pothole’ün bu kariyerindeki başarısını ve şöhretini içerir.

Bu hikâye iki maceranın daha ön bölümü olacaktı - Biri Varyemez’in Hayatı dizisinin başka bir bölümü olacak, diğeri ise ki son panellerde değinilen, Varyemez’in “Kayıp Hollandalı Madeni”ni günümüzde arayışı olacaktı. Sonunda Kayıp Hollandalı Madeni macerasını tamamladım (“Hollandalının Sırrı”. Don Rosa Kütüphanesi, Cilt 8), ancak Varyemez’in amcası Pothole’ün planlarını nasıl tamamladığının hikâyesini anlatmaya hiç vakit bulamadım. (Geçmişte geçen bölümün son sayfasında üstü kapalı söylenen- dünyanın ilk çizgi romanının icadı.)


Buffalo Bill’in Vahşi Batı Gösterisi
 

Sahtekârlar prensi P.T. BARNUM


ANNIE OAKLEY
Buffalo Bill’in ekibinden Annie Oakley (ya da gerçek ismiyle Phoebe Ann Moses), 1860 yılında Ohio-Dark County’de doğmuş, atıcılığı babasıyla gittiği avlarda öğrenmişti. Daha sonra “8 yaşında yaptığım ilk atışım, hayatımda yaptığım en başarılı atıştı!” diyecekti. Atıcılıkla kazandığı ilk para olan 200 dolar ile oturdukları evin borcunu kapatmıştı. Beyaz Adam’ın kökünü kuruttuğu Kızılderili kabilelerinden en ünlülerinden Sioux’ların efsanevi lideri Oturan Boğa’nın “manevi kızım” dediği Annie’nin atıcılıkta ününü duyan Frank Butler adlı atıcı, Annie’ye meydan okumuş, 25 atışın 24’ünü isabet ettirerek seyredenlerin hayranlığını kazanmıştı. Ancak Annie, 25 atışın 25’ini de isabet ettirince Frank can evinden vurulacak ve çift o tarihten sonraki 50 yılı birlikte geçireceklerdi. Annie’nin tarihe geçen başarıları arasında, kocasının dudakları arasındaki sigaranın külünü vurmak ya da elindeki bıçağı ayna gibi kullanarak, arkasındaki birinin elindeki iskambil kâğıdını 30 parçaya bölmek gibi inanılmaz nişancılık öyküleri vardı. 
Ancak Annie tarihe sadece keskin nişancılığıyla değil, kendisini bir başkasıyla karıştırarak “kokain için hırsızlık yapmakla” suçlayan haberi yayımlayan 55 Amerikan gazetesine açtığı davalarla da geçti. O güne dek kimsenin yapmadığı bir şeydi bu. Annie, davaları açmakla kalmadı, 54’ünü de kazanarak hatırı sayılır bir tazminatı da “anasının ak sütü gibi” cebine koydu. Annie sadece Amerikalıları değil, 1887’de Buffalo Bill’in kumpanyası ile İngiltere’ye gittiğinde, Kraliçe Victoria’nın tahta geçişinin 50. yılı şerefine yapılan atıcılık yarışmalarında İngilizleri de büyülemişti. Bütün hayatı erkeklerle eşitlik mücadelesinde geçen Annie’nin “kadınlara genel oy hakkı” mücadelesine uzak kalması şaşırtıcı olmalı. Annie’ye göre, sadece “iyi kadınlar” oy kullanabilirdi! Annie ve kocası Frank, 1926’da üç hafta ara ile hayata veda ettiler, yani bir anlamda “ölüm bile onları ayıramadı”.

KAYIP HOLLANDALI

Kayıp Hollandalı hikâyesi bir peri masalından öteye gidemese de pek çok kişi bu hazineyi bulmak adına risk alarak hayatlarını kaybetti.

Söylenti ise şu şekilde; 1840’larda Arizona’da bir altın madenini bir aile işletiyor ve çıkan altınları Meksika’ya satıyor. Fakat bunlar Apaçi kabilesi tarafından katledilmeden önce oluyor. Sağ kalan bir veya iki kişi ise Meksika’ya kaçıyor. Katliamın olduğu bölge hâKatliam Bölgesi olarak anılıyor. Efsane büyüyor ve pek çok kişi madenin yerini gösteren haritaların olduğunu söylüyor. Fakat orası artık lanetli bir bölge olarak kabul ediliyor ve altını almaya kimse yanaşamıyor.

1870’lerde Alman göçmen “Hollandalı” Jacob Waltz, kendi soyundan gelenler tarafından kurulan madeni tekrar keşfetmiş ve dağlara açılan gizli bir kapıyı keşfetmişti. Yanındaki partnerinin ise ya Waltz tarafından ya da Apaçi’ler tarafından öldürüldüğü rivayet ediliyor.
Jacob Waltz
Hollandalı, sağlığı artık iyice elden gitmişken madenin yerini, ona 1891 yılına kadar bakan komşusu Julia Thomas’a söylüyor. Fakat kendisi de madenin yerini elindeki kanıtlara rağmen tespit edemiyor ve kimse altın madeninin orada olduğunu ya da var olduğunu kanıtlayamıyor.

Pek çok kaynak madenin Phoenix dışında Weavers Needle civarında olduğunu tahmin ediyor. Bazı gruplar düzenli olarak bölgeyi ziyaret ediyor fakat Ulusal Park Müdürlüğü ziyaretçileri zeminin ve bölgenin güvenilmez olduğu konusunda uyarıyor.
Superstition Mountains (Batıl Dağlar)

Bilibili Yavrucak, Zıbartan Teması © 2017 - 2026 Bilibililer