3
Hollandalı, sağlığı artık iyice
elden gitmişken madenin yerini, ona 1891 yılına kadar bakan komşusu Julia
Thomas’a söylüyor. Fakat kendisi de madenin yerini elindeki kanıtlara rağmen
tespit edemiyor ve kimse altın madeninin orada olduğunu ya da var olduğunu
kanıtlayamıyor.
Varyemez Amcanın Hayatı ve Serüvenleri - Bölüm 6.5 - Pizen Bluff'ın İnfazcısı
Don Rosa Anlatıyor;
Bu 12 bölümlük orijinal Varyemez
Amca’nın Hayatı ve Serüvenleri dizisine ilave olarak yaptığım 2. Bölüm. Seride
genellikle bölüm 6.5 olarak bilinir.
Orijinal ilk 12 bölümü yaparken,
Varyemez’in gençlik zamanlarıyla ilgili üç Barksiyan
unsurla uğraşmayı es geçtiğimi çok iyi biliyordum.
İlki, Varyemez’in Pizen Bluff adlı Vahşi Batı kasabasında
bir altın arayıcı olmasıydı (Varyemez Amca’nın 1959 tarihli 26. sayısındaki
başlıksız bir Barks hikâyesinde anlatıldığı gibi). Başka bir unsur, eski bir
altın arayıcısının bir zamanlar Varyemez’e “Kayıp
Tahta Bacak Madenini” gösteren bir harita vermesiydi (Donald Duck 52,
1957), ancak - madenin tamamen yaşlı adamın hayal ürünü olduğunu düşünerek -
Varyemez haritayı çöpe attı. Ve üçüncü kullanılmayan Barksiyan unsur, Varyemez’in bir zamanlar “Sadece zavallı bir yaşlı
adam”da (Varyemez Amca, Four Color no: 386) böbürlendiği gibi, Vahşi Batının
meşhur kötü adamları Daltonları kurnazlığıyla alt etmesiydi.
Hikâyenin tamamını, bu dizinin bir
parçası olarak anlatmamaya karar verdim, çünkü bir başka “kovboy olarak genç
Varyemez” hikâyesi olacaktı. Ve zaten bunlardan birkaç tane yaptım. Yani bu bir
toparlama bölümüydü. Ama orijinal Varyemez’in Hayatı dizisinde bu bölümün
önceden zaten aklımda olduğunun kanıtı olarak -Varyemez’in Dalton çetesiyle
Pizen Bluff’ta karşılaşması gerektiğini biliyordum- bölüm 7’nin açılış
panelinde gösterilen Matilda McVak’ın kupür albümü sayfalarına bakmanız
yeterli.
Bu hikayede genç Varyemez’i, gerçek
hayattaki bazı Amerikan kahramanlarıyla, kötü adamlarla, bir şovmenle ve bir
Amerikan yerlisiyle bir araya getirmeye karar verdim: Buffalo Bill ve Annie
Oakley, Dalton Kardeşler, Phineas T. Barnum ve Esneyen Kişi adında bir yerli (Geronimo
olarak bilinir). Editörün her zamanki ısrarı sonucu hepsinin siyah bir burnu
olsa da, mümkün olduğu kadar gerçeğe uygun çizildiler. Her zaman olduğu gibi,
tarihsel doğruluk için delice merakımı kullandım. Kısmen daha eğlenceli bir hikâye
ortaya çıkacağını düşünmem yüzünden, ama aynı zamanda tamamen kişisel bir
meydan okuma olacağı için. Bu nedenle, ilk önce bu tarihi figürlerin 1890’da
Arizona’da olabileceğinden emin olmalıydım... ve neyse ki öylelerdi! Bill ve
Annie uzun bir Avrupa turnesinden yeni dönmüşlerdi ve Barnum o yıl Batı’da bir
tatildeydi! Dalton Kardeşler hâlâ iş
üstündeydi. Ve Geronimo iddialara göre Florida’da bir rezervasyondaydı, ama
belki birkaç aylığına kaçmıştır, ne dersiniz? Öyle değilse kanıtlayın! (Hayır,
lütfen yapmayın.) Varyemez, bu bölümde başrolü, ana seride Varyemez’e Amerika’daki
ilk işini veren kişi olarak en son bölüm 2’de gördüğümüz amcası Pothole “Angus”
McVak’la paylaşıyor. 2. Bölümün sonunda, Pothole Amca’nın 19. yüzyılın
sonlarına ait popüler “ucuz romanlar”ın ana yazarlarından/kahramanlarından biri
haline nasıl geldiğini anlatmıştım; Bu bölüm, Pothole’ün bu kariyerindeki
başarısını ve şöhretini içerir.
Bu hikâye iki maceranın daha ön
bölümü olacaktı - Biri Varyemez’in Hayatı dizisinin başka bir bölümü olacak,
diğeri ise ki son panellerde değinilen, Varyemez’in “Kayıp Hollandalı Madeni”ni
günümüzde arayışı olacaktı. Sonunda Kayıp
Hollandalı Madeni macerasını tamamladım (“Hollandalının Sırrı”. Don Rosa
Kütüphanesi, Cilt 8), ancak Varyemez’in amcası Pothole’ün planlarını nasıl
tamamladığının hikâyesini anlatmaya hiç vakit bulamadım. (Geçmişte geçen
bölümün son sayfasında üstü kapalı söylenen- dünyanın ilk çizgi romanının
icadı.)
Buffalo Bill’in Vahşi Batı
Gösterisi
Sahtekârlar prensi P.T. BARNUM
ANNIE OAKLEY
Buffalo Bill’in ekibinden Annie
Oakley (ya da gerçek ismiyle Phoebe Ann Moses), 1860 yılında Ohio-Dark County’de
doğmuş, atıcılığı babasıyla gittiği avlarda öğrenmişti. Daha sonra “8 yaşında
yaptığım ilk atışım, hayatımda yaptığım en başarılı atıştı!” diyecekti.
Atıcılıkla kazandığı ilk para olan 200 dolar ile oturdukları evin borcunu
kapatmıştı. Beyaz Adam’ın kökünü kuruttuğu Kızılderili kabilelerinden en
ünlülerinden Sioux’ların efsanevi lideri Oturan Boğa’nın “manevi kızım” dediği
Annie’nin atıcılıkta ününü duyan Frank Butler adlı atıcı, Annie’ye meydan
okumuş, 25 atışın 24’ünü isabet ettirerek seyredenlerin hayranlığını
kazanmıştı. Ancak Annie, 25 atışın 25’ini de isabet ettirince Frank can evinden
vurulacak ve çift o tarihten sonraki 50 yılı birlikte geçireceklerdi. Annie’nin
tarihe geçen başarıları arasında, kocasının dudakları arasındaki sigaranın
külünü vurmak ya da elindeki bıçağı ayna gibi kullanarak, arkasındaki birinin
elindeki iskambil kâğıdını 30 parçaya bölmek gibi inanılmaz nişancılık öyküleri
vardı.
Ancak Annie tarihe sadece keskin nişancılığıyla değil, kendisini bir
başkasıyla karıştırarak “kokain için hırsızlık yapmakla” suçlayan haberi
yayımlayan 55 Amerikan gazetesine açtığı davalarla da geçti. O güne dek
kimsenin yapmadığı bir şeydi bu. Annie, davaları açmakla kalmadı, 54’ünü de
kazanarak hatırı sayılır bir tazminatı da “anasının ak sütü gibi” cebine koydu.
Annie sadece Amerikalıları değil, 1887’de Buffalo Bill’in kumpanyası ile
İngiltere’ye gittiğinde, Kraliçe Victoria’nın tahta geçişinin 50. yılı şerefine
yapılan atıcılık yarışmalarında İngilizleri de büyülemişti. Bütün hayatı
erkeklerle eşitlik mücadelesinde geçen Annie’nin “kadınlara genel oy hakkı”
mücadelesine uzak kalması şaşırtıcı olmalı. Annie’ye göre, sadece “iyi kadınlar”
oy kullanabilirdi! Annie ve kocası Frank, 1926’da üç hafta ara ile hayata veda
ettiler, yani bir anlamda “ölüm bile onları ayıramadı”.
KAYIP HOLLANDALI
Kayıp Hollandalı hikâyesi bir peri
masalından öteye gidemese de pek çok kişi bu hazineyi bulmak adına risk alarak
hayatlarını kaybetti.
Söylenti ise şu şekilde; 1840’larda
Arizona’da bir altın madenini bir aile işletiyor ve çıkan altınları Meksika’ya
satıyor. Fakat bunlar Apaçi kabilesi tarafından katledilmeden önce oluyor. Sağ
kalan bir veya iki kişi ise Meksika’ya kaçıyor. Katliamın olduğu bölge hâlâ Katliam Bölgesi olarak anılıyor. Efsane büyüyor ve pek çok kişi
madenin yerini gösteren haritaların olduğunu söylüyor. Fakat orası artık
lanetli bir bölge olarak kabul ediliyor ve altını almaya kimse yanaşamıyor.
1870’lerde Alman göçmen “Hollandalı”
Jacob Waltz, kendi soyundan gelenler tarafından kurulan madeni tekrar keşfetmiş
ve dağlara açılan gizli bir kapıyı keşfetmişti. Yanındaki partnerinin ise ya
Waltz tarafından ya da Apaçi’ler tarafından öldürüldüğü rivayet ediliyor.
![]() |
| Jacob Waltz |
Etiketler
Annie Oakley,
Arizona,
Buffalo Bill,
Carl Barks,
Çeviri & Balonlama,
Çizgi Roman,
Dalton Gang,
Disney,
Don Rosa,
Donald Amca,
Geronimo,
Lost Dutchman Mine,
Pothole McDuck,
Superstition Mountains,
Varyemez Amca
5
Evet, Varyemez ve Flintheart Glomgold’un, Yukon’da ortak olduğunu ya da Glomgold’un Vakvakkent’te yaşadığını ve Bilyonerler Kulübü’nde Varyemez’in yanında oturduğunu gösteren “Avrupa Ördek Hikâyeleri” olduğunu biliyorum; ama biz Barks hayranları Varyemez’in “kötü ikiz”inin Güney Afrika’da yaşadığını biliyoruz. Ve bu bölümü o bölgede kurgulayacağımı bilerek, Varyemez ve Flintheart’ın karşılaşmalarından önce, her ikisinin de cebinde birbirine sürtecek iki kuruşlarının olmadığı günleri anlatmaya nasıl direnebilirdim? Yine de, benim hikâyemde Varyemez’in Flintheart’in adını asla öğrenemediğine dikkat edin. Çünkü Barks’ın “İkinci en zengin ördek” hikâyesindeki ilk karşılaşmalarına kadar Varyemez Afrikanlı rakibini bilmiyor ve tanımıyordu (Varyemez Amca 15, 1956). Öte yandan, Flintheart’ın Varyemez’i o öyküde tanımadığına dair hiçbir gösterge yoktur. Hatta, Flintheart’ın para kasasında, Varyemez’le karşılaşmalarında takındığı soğuk tavır, Afrika’ya yaptıkları bir yolculuk sırasında, güvertedeki kısa karşılaşmalarından Flintheart’ın onun kim olduğunu daha önceden bildiği varsayımı yapılabilir.
Flintheart Glomgold: Carl Barks’ın, Varyemez Amca’nın rakibi olarak oluşturduğu bir karakterdir. Varyemez Amca ile ezeli zenginlik yarışı, Barks'ın 1956 tarihli “En Zengin İkinci Ördek” macerasıyla başlamıştır.
Hırslı ve zengin olma mücadelesi veren bir karakter olarak gösterilmiştir. Varyemez’in ezeli ve ebedi düşmanı olarak tanımlanır. Varyemez Amca iyiliği temsil ederken, bu karakter tam zıttıdır. Belki buna yaratılışında Varyemez’in aksine hiçbir akrabası olmaması etkendir. Varyemez’le girdiği bir mücadeleyi kaybedip bitap düştüğünde bile Varyemez’in yeğenleri tarafından taşınır. Dünyanın en zengin ördeği olmak için Varyemez’le sürekli rekabet halindedir, ancak şimdiye dek bu unvanı hiç ele geçirememiştir.
“Dünyanın en zengin ördeği ödülü”nü elde etmek üzere kirli işlerini Barut ve Karabela Çetesi’ne yaptırmaktadır.
Çizgi karakterin yaratılışında Carl Barks, Güney Afrikalı bir karakter olarak tanımlamıştır. Fakat daha sonraki yıllarda politik ve başka olaylardan dolayı, Vakvakkent’te yaşayan bir İskoç köylüsü olarak çizilmiştir. İskoçyalı olarak çizilmesinin nedeni Varyemez Amca’nın da İskoçyalı olmasıdır. Böylelikle Carl Barks eşit bir rekabet ortamı da yarattığını düşünmüştür.
Bencil, sahtekâr ve inanılmaz açgözlü, hedefi dünyanın en zengin ördeği olmak, ancak onu böyle acımasız bir ördek yapan şey, bunu başarmak için bile olsa, her çizgiyi geçeceği gerçeğidir. Carl Barks’ın karakteri 3. ve son kez kullandığı hikayede Varyemez'i öldürmeye çalışması gibi.
Çizgi romanlarda Glomgold, bir fular, siyah bir ceket ve bir İskoç bonesi giyer. Glomgold, görünüm ve kişilik olarak Varyemez’e pek çok yönden benzer. Bununla birlikte, dürüst olmayan yöntemlerle para kazanmaya inanmayan Varyemez'den farklı olarak, Flintheart sık sık çöküşüne yol açan ahlaksız kararlar alır. Varyemez’le neredeyse tamamen aynı olan bir para kasasına sahiptir. Varyemez’in kasası Vakvakkent’in merkezinde iken, onunki Güney Afrika’daki bir ormanın ortasında bulunan Limpopo Vadisi’ndedir. Sembolü Varyemez’in dolar işaretine karşı, pound şeklindedir.
Varyemez Amca'nın Hayatı ve Serüvenleri Bölüm 6 - Transvaal'in Dehşeti
Bu bölüm için asıl başlığım “Transvaal Engereğinin Avı”ydı. Ancak editörüm Bryan Erickson, diğer başlıklarımın aksine Varyemez’e olumsuz bir atıfta bulunuyor görünmesi sebebiyle reddetti. İyi bir nokta! Ben de başlığımı “Transvaal’in Dehşeti” olarak değiştirdim. Önceki bölümde, genç Varyemez nihayet gökkuşağının sonundaki hazinesinin altın olduğuna karar vermişti ve kariyerine bir altın arayıcısı olarak başladı. Varyemez’in Yukon’daki altına hücum zamanlarına ve sonunda White Agony Creek’de turnayı nasıl gözünden vuracağını göstereceğim parlak günlerine doğrudan atlama isteğim büyüktü. Barks’ın “Klondike’ye Dönüş”ünde anlattığı gibi (Varyemez Amca Four Color 456, 1953). Ancak, üstü örtülü belirsiz yorumlarla, Varyemez’in Yukon’dan önce diğer birçok ünlü altına hücuma katıldığına dair referanslar vardı. Bu yüzden ilk önce bu hikâyelerle sabırla uğraşmak zorunda kaldım. Yine de bunun Varyemez’in nihai başarısının kolay ya da hızlı bir şekilde gerçekleşmediğini göstermeye yardımı oldu. Arkasında yıllarca süren güçlükler vardı. Varyemez, 1886’da Witwatersrand’daki ve 1896’da Batı Avustralya’daki altına hücumlara katıldığından bahsetmişti. Bu yüzden, 1897’de Yukon’a gitmeden önce genç Varyemez için 10 yıldan fazla sürecek altın arayışı deneyimi bulma konusunda hiçbir sıkıntı çekmedim.
Evet, Varyemez ve Flintheart Glomgold’un, Yukon’da ortak olduğunu ya da Glomgold’un Vakvakkent’te yaşadığını ve Bilyonerler Kulübü’nde Varyemez’in yanında oturduğunu gösteren “Avrupa Ördek Hikâyeleri” olduğunu biliyorum; ama biz Barks hayranları Varyemez’in “kötü ikiz”inin Güney Afrika’da yaşadığını biliyoruz. Ve bu bölümü o bölgede kurgulayacağımı bilerek, Varyemez ve Flintheart’ın karşılaşmalarından önce, her ikisinin de cebinde birbirine sürtecek iki kuruşlarının olmadığı günleri anlatmaya nasıl direnebilirdim? Yine de, benim hikâyemde Varyemez’in Flintheart’in adını asla öğrenemediğine dikkat edin. Çünkü Barks’ın “İkinci en zengin ördek” hikâyesindeki ilk karşılaşmalarına kadar Varyemez Afrikanlı rakibini bilmiyor ve tanımıyordu (Varyemez Amca 15, 1956). Öte yandan, Flintheart’ın Varyemez’i o öyküde tanımadığına dair hiçbir gösterge yoktur. Hatta, Flintheart’ın para kasasında, Varyemez’le karşılaşmalarında takındığı soğuk tavır, Afrika’ya yaptıkları bir yolculuk sırasında, güvertedeki kısa karşılaşmalarından Flintheart’ın onun kim olduğunu daha önceden bildiği varsayımı yapılabilir.
Barks’ın hikâyesi uzun zamandır en çok sevdiğim Varyemez maceralarından biriydi; her ne kadar diğer birçok hikâye kadar mükemmel olmasa da. Fakat Varyemez Amca karakterini seviyorsanız, “kötü ikizi” ile tanışmaktan daha heyecan verici ne olabilir? Hatta Flintheart’ın 1886’dan önceki görüşmelerinden zengin olmak için -Varyemez’e duyduğu nefret ve kızgınlıkla birlikte- ondan ilham aldığını bile ima ediyorum. Flintheart’ı her yönden Varyemez’in eşleşmesi olarak görüyorum: Her ikisi de sıfırdan başlamış ve servetlerini “en kabadayıdan daha sert, en dalavereciden daha kurnaz” olmakla kazanmış. 4. Bölümde, Flintheart ile Varyemez’in diğer zengin rakibi John D. Rockervak arasındaki ayrımı ise onu bütün servetini miras alan biri yaparak göstermeye çalıştım. Ancak Varyemez ve Flintheart arasındaki fark, Flintheart’ın “parasını dürüst kazanmaması”dır. Onurlu olmayan ve belki de düpedüz tehlikeli biridir (Karabela çetesi bile daha iyi huylu kötülerdir).
Don Rosa
Hırslı ve zengin olma mücadelesi veren bir karakter olarak gösterilmiştir. Varyemez’in ezeli ve ebedi düşmanı olarak tanımlanır. Varyemez Amca iyiliği temsil ederken, bu karakter tam zıttıdır. Belki buna yaratılışında Varyemez’in aksine hiçbir akrabası olmaması etkendir. Varyemez’le girdiği bir mücadeleyi kaybedip bitap düştüğünde bile Varyemez’in yeğenleri tarafından taşınır. Dünyanın en zengin ördeği olmak için Varyemez’le sürekli rekabet halindedir, ancak şimdiye dek bu unvanı hiç ele geçirememiştir.
“Dünyanın en zengin ördeği ödülü”nü elde etmek üzere kirli işlerini Barut ve Karabela Çetesi’ne yaptırmaktadır.
Çizgi karakterin yaratılışında Carl Barks, Güney Afrikalı bir karakter olarak tanımlamıştır. Fakat daha sonraki yıllarda politik ve başka olaylardan dolayı, Vakvakkent’te yaşayan bir İskoç köylüsü olarak çizilmiştir. İskoçyalı olarak çizilmesinin nedeni Varyemez Amca’nın da İskoçyalı olmasıdır. Böylelikle Carl Barks eşit bir rekabet ortamı da yarattığını düşünmüştür.
Bencil, sahtekâr ve inanılmaz açgözlü, hedefi dünyanın en zengin ördeği olmak, ancak onu böyle acımasız bir ördek yapan şey, bunu başarmak için bile olsa, her çizgiyi geçeceği gerçeğidir. Carl Barks’ın karakteri 3. ve son kez kullandığı hikayede Varyemez'i öldürmeye çalışması gibi.
Çizgi romanlarda Glomgold, bir fular, siyah bir ceket ve bir İskoç bonesi giyer. Glomgold, görünüm ve kişilik olarak Varyemez’e pek çok yönden benzer. Bununla birlikte, dürüst olmayan yöntemlerle para kazanmaya inanmayan Varyemez'den farklı olarak, Flintheart sık sık çöküşüne yol açan ahlaksız kararlar alır. Varyemez’le neredeyse tamamen aynı olan bir para kasasına sahiptir. Varyemez’in kasası Vakvakkent’in merkezinde iken, onunki Güney Afrika’daki bir ormanın ortasında bulunan Limpopo Vadisi’ndedir. Sembolü Varyemez’in dolar işaretine karşı, pound şeklindedir.




















